Donduran fasl-ı şitâda garîbin yârı güneş
Yed-i şefkat ile okşar dil-i bîmârı güneş
Çözüyor buzları bir bir ne soğukluk kalıyor
Ayırım yok görüyor her düzü kuhsârı güneş
Nice vardır hasedinden gözü görmez huffâş
Ne zaman zuhrediyor kim göze âsâr-ı güneş
Şol karanlıklara batmış şuarânın eserin
Doğsa bir kez nice tenvîr eder eş’ârı güneş
Uzatıp bilgi elin insana vermekte hüner
Î’tirâf eyler Ömer takdiri ikrârı güneş
30.05.2000 KÜTAHYA
Not:O sene kış çok uzun sürmüştü.Bir türlü bulutlar gökyüzünden çekilmiyordu.Güneşe hasret kalmıştık.Bir de Eski Türk Edebiyatı dersi hocamız Mustafa Güneş Hocamız vardı...Onun ismini de düşünürek böyle bir gazel bir akşam vakti meydana gelmişti...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder