18 Şubat 2009 Çarşamba

BESTELENMİŞ ŞİİRLER

Bestelenmiş şiirlere ilk olarak Şeyh Gâlib Dede'nin "Yine Zevrâk-i Derûnum Kırılıp Kenâre Düştü" gazelinin Mâhur makamındaki Hamâmî-zâde İsmâil Dede Efendi'nin bestesi...
Eseri TRT'nin iki usta ses sanatçısı seslendiriyor.Zuhal Eğilmez Hanımefendi ile Vedat Kaptanyurdakul Beyefendi seslendiriyor.Her ikisini severek dinlerim...Sağ olsunlar.Meraklısına şarkının Yotube linki:

http://www.youtube.com/watch?v=Ay9Kh0d1Emk

GAZEL

Yine zevrak-ı derunum kırılıp kenare düştü
Dayanır mı şişedir bu reh-i seng -sare düştü

O zaman ki bezm-i canda bölüşüldü kale-i kam
Bize hisse-i mahabbet dil-i pare pare düştü

Gehi zir-i serde desti geh ayağı koltuğunda
Düşe kalka haste-i gam der-i lutf-ı yare düştü

Erişip behara bülbül yenilendi sohbet-i gül
Yine nevbet-i tahamül dil-i bi karare düştü

Meh-i burc-ı arızında gönül oldu hale mail
Bana kendi taliimden bu siyeh sitare düştü

Süzülüp o çeşm-i ahu dedi zevk-i vasla Ya Hu
Bu değildi neyleyim bu yolum intizare düştü

Reh-i Mevlevide Galib bu sıfatla kaldı hayran
Kimi terk-i nam u şane kimi i'tibare düştü

Şeyh Galib

Fuzûlî'nin samimiyet fışkıran bir dörtlüğünü Üstad Münir Nurettin Selçuk Nihâvend makâmında bestelemiş.Şiir de beste de tek kelime ile mükemmel!

Ruhsârına aybetme nihâh ettiğimi
Gözyaşı döküp nâle vü âh ettiğimi
Ey pâdşeh-i hüsn terahhum çağıdır
Affeyle ki bilmişem günâh ettiğimi...


Eseri dinlemek isteyene youtube linki:

http://www.youtube.com/watch?v=4KIuRlM2MXc

Fâruk Nâfiz Çamlıbel'in bu güzel dörtlüğünü yine üstad Münir Nuredin bestelemiş.Makâm Sultânîyegâh.Bu eseri bir zamanlar bizde koroda söylemiştik...
Meraklısına youtube linki:

http://www.youtube.com/watch?v=C21sRjmnoZI&feature=related

Saçının telleri göğsünde parişan yaraşır
Öyle sünbüllere bir böyle gülistan yaraşır
Taç olur ay'la güneş alnına her an yaraşır
Gönlümün tahtına bir sen gibi sultan yaraşır

Üstad Yahya Kemal'in,İspanya'da yazdığı muhteşem şiiri...Bu şiir yazabilmek ve böyle bir beste yapabilmek mi?Aman Allâh'ım...Her ikisi de birbirinden güzel...
Beste Münir Nureddin Selçuk.Makam Kürdîlihicazkâr...

Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı...
Şevk akşamında Endülüs üç def'a kırmızı...

Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir.
İspanya neşesiyle bu akşam bu zildedir.

Yelpâze çevrilir gibi birden dönüşleri,
İşveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri...

Her rengi istemez gözümüz şimdi aldadır;
İspanya dalga dalga bu akşam bu şaldadır.

Alnında halka halkadır âşüfte kâkülü,
Göğsünde yosma Gırnata'nın en güzel gülü...

Altın kadeh her elde, güneş her gönüldedir;
İspanya varlığıyle bu akşam bu güldedir.

Raks ortasında bir durup oynar, yürür gibi;
Bir baş çevirmesiyle bakar öldürür gibi...

Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü, sürmeli...
Şeytan diyor ki sarmalı, yüz kerre öpmeli..

Gözler kamaştıran şala, meftûm eden güle,
Her kalbi dolduran zile, her sîneden: 'Ole!'

Meraklısına bir çok youtube linki:

1-Nüket Duru ve Timur Selçuk(Üstadın oğlu)
http://www.youtube.com/watch?v=n-_6Y47FkD8

2-Funda Arar
http://www.youtube.com/watch?v=hJjRZTx4fAQ&feature=related

3-Nesrin Sipâhi(Usta bir ses sanatkârıdır.)
http://www.youtube.com/watch?v=eofrpRLZlQ4&feature=related

4-TRT KOROSU

http://www.youtube.com/watch?v=RVcqFKc2mQI

5-Umut Akyürek
1-http://www.youtube.com/watch?v=OzQCVdtCJ88
2-http://www.youtube.com/watch?v=Iol5Y1kqv1A

6-Mehmet Güntekin
http://www.youtube.com/watch?v=wMhkOD6UTTA

Bu kadar yeter sanırım.Youtube'da başka sanatçılardan da dinleyebilirsiniz.
Gönderen Müsvedde zaman: 08:08 0 yorum
15 Ekim 2008 Çarşamba
Dacırak Köyünde Yaşayanlar
Dacırak,Bayburt'un merkezine bağlı köylerden birinin eski ismidir.Yeni adı Yedigöze'dir.Dedelerimiz bu köyde yaşamışlar ve orada vefat edip toprağa girmişler. Molla Kadir dedem ve oğlu Yusuf dedemin mezarı bu köydedir.Yusuf dedemin oğlu olan Ömer dedem ise İstanbul'da Bağcılar Ulu Camii mezarlığında yatmaktadır.

Her ne kadar köyümle pek ilişkim olmasa da köyümü seviyorum.

Dacırak'a iki kere gitmek nasip olmuştu.Birisinde rahmetli babaannem ve amcamla gitmiştim.İkinci ziyaretimiz Musa Abi,annesi ve babamla beraber olmuştu...Bu iki ziyarette de dedelerimin mezarını görme fırsatım olmuştu.Molla Kadir dedemin Osmanlıca yazılmış mezar taşı dikkatimi çekmişti.Zamanın yıprattığı o taşın kitabesini bir iki eksikle zor da olsa okumuştum.Şöyle yazıyordu mezar taşında:

"El-Gâzi,Eş-Şeyh Abdülkâdir Efendi'nin rûhi için El-Fâtiha...

Hicri 1305 (Mîlâdî :1887)

Dedemin ölüm tarihini mezar taşından öğrendim.Yusuf dedem 1882 doğumlu imiş.Bu da çok ilgimi çekti.Ama bu bana yetmedi.Daha fazla bilgi öğrenmek istedim.O devirden başka kimler var diye araştırdım.Bir bilgisayar yazılımı sayesinde köyümdeki birçok ailenin geçmişindeki büyüklerin isimlerine ve doğum tarihlerine ulaştım.

Bu bilgiler bana yetmedi.İnşallah yakında Osmanlı Arşivlerinde köyümle ilgili araştırma yapacağım....