Rüşvetçiye hırsıza çıkarcıya çakarım
Hiçkimse alınmasın ben işime bakarım
Benim yazdıklarımda bir tek isim geçti mi
Biçer döver sözlerim masumları biçti mi
Rüşvetçiyi hırsızı namuslu dost seçti mi
Bir masaya oturup yiyip yiyip içti mi
Kiminle gezer isen onunla anılırsın
Hırsızla yatar isen rüşvetçi sanılırsın
Bıraktım bu işleri devletin su işleri
Bir ceza almamıştı tahrif eden fişleri
Kökleri asırları aşıp giden bir yerin
İçinde bir yapı var okyanustan da derin
Tarihi bir mekânda tarihi bir çapul var
Soyulan garibanda ne para var ne pul var
Nasılsa göz yumulmuş mezarlar arasında
Gözleri fukaranın cebinde parasında
İnsaf mı o da ne ki vicdan mı bilinmiyor
Bu mekânda mazlumun gözyaşı silinmiyor
Ne garip hakkı yedim ne yetim hakkı yedim
Şu vahşi sırtlanlara garibi yedirmedim
Bizim kabahatimiz bunları söylemek mi
Söyleyin çalmak mı suç alın teri emek mi
Her zaman taraf oldum çalışmaktan emekten
Kovulsam da çekinmem doğruyu söylemekten
Bir paşanın sırtına pis bir köprü kurulmuş
Burda Deli Dumrullar ne durmuş ne durulmuş
Zorbalıkla baskıyla köprüden geçirmişler
Beş milyar altı milyar millete geçirmişler
Coşkun pek masum kalır suratsızlar yanında
Herkes biliyor zaten rüşvet vardır şanında
Devekuşu tüyleri dilimde bitti artık
Her fırsatta hırsıza rüşvetçiye biz çattık
Bu işler bitmelidir sözlerim yetmelidir
O insan olmasa da utanıp gitmelidir
Hiçbir kişiye değil haksızlığa karşıyım
Arsızların üstüne giden mehter marşıyım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder