15 Mart 2010 Pazartesi

RÜŞVETÇİ-ZÂDE HARAM-ZÂDEOĞLU FÂCİ KÜÇÜK BEY

Avcılar'da bir mektep; bir müdür yardımcısı;
Umrunda mı anası, umrunda mı bacısı?

Sınıf sınıf dolaşır utanmadan dilenir;
Gariplerin bir lokma ekmeğine bilenir!

Bir bankadan kovulmuş, hemen öğretmen olmuş;
Gözü doymayan "it"in cebi bir ayda dolmuş!


Dinden hiç hoşlanmazdı, küfrederdi durmadan;
İçi rahat etmezdi, inançlara vurmadan!

Dinde rüşvet olsaydı olurdu onda îmân;
Din rüşvete düşmandır, Fâci de dîne düşman!

Ne oldusya o günler birden değişiverdi;
O sahtekâr, nâmussuz sanki îmâna erdi!

Siyaset rüzgârına göre sendikası var
Eskisiyle bozuşur,yeniyle arası var!


Şikâyet edilince ayakları dolaştı;
İki rekât kılınca başı göğe ulaştı!

Allah belânı versin, seni gidi şarlatan!
Allah cezanı versin,ey şerefsiz kaltaban!

Allah seni kahretsin,boktan bıyıklı hayvan!
Allah lanet eylesin sana her gün her zaman!

Arabası rüşvetle, evi çalıp da aldı;
Yazlığı dikmek için sömürmek bir kuraldı!


Bir gün derse girmişti ve sınıfa demişti
"Beş isteyenler gelsin, bu tarafa." demişti.

Beş isteyen var ise on liracık getirsin;
Daha çok ister isen fiyatını bilirsin.


Yarın para getiren sözlü notu alacak;
On lira getirmeyen sınıfında kalacak.

Paraları topladı, odasını kapadı;
Rüşvetçiye çıkmıştı o şerefsizin adı!


Dersaneler okula test kitabı gönderdi;
Satmak için hepsini saklardı iç ederdi!

Para toplamak için bahane bulurdu hep
Korkuturdu herkesi listesi olurdu hep

Sıkıysan para verme tekme tokat girerdi;
"İt" diye bağırdı mı öğrenciler titrerdi!

Bastırdıkça bastırdı, çocukları kıstırdı;
Para para diyerek velileri ısırdı!

Onun şerrinden ise şeytanın şerri yeğdir
Şeytanlık ülkesinde Fâcî, bey oğlu beydir!

Sınıfları patates soğan gibi soyardı,
İtiraz mümkün değil, düşüneni oyardı!

Bir gün vekil müdürlük fırsatı bulmuştu o;
Muavinlik yetmedi, müdürlük çalmıştı o!

Hiç yorum yok: