26 Mart 2010 Cuma

BAL TUTAN PARMAĞINI YALAMASIN!

Atasözleri ekseriyetle iyiliği tavsiye eder. Ama bazı istisna atasözleri de yok değil : “Bal tutan parmağını yalar.” Sık sık dillendirdiğimiz bu söz, hırsızlığı öğütlüyor, hatta körüklüyor: “ Bulunduğun makamı, menfaatin için kullan! Devletin malını yiyip domuzlaş! Kul hakkını gasp et, canavarlaş! Ailenin, yakınlarının bütün ihtiyaçlarını bulunduğun makamı kullanarak karşıla! Ye, iç, keyfine bak; sıkıntı içinde yaşayan halkın parasıyla lüks içinde yaşa. Boş ver, bir şey olmaz. Balı sen tuttun, parmağını tabi ki sen yalayacaksın; köşeyi sen kaptın, elbette çalacaksın!
Eğer “bal tutulan parmağı yalamayı, yani her türlü hırsızlığı tavsiye eden bu söze uymuş olsaydım, öğretmen olarak insanlığımı bir kenara bırakıp öğrencileri üç kuruşluk menfaat için kullanmam gerekirdi. Açacağım kursa zor ve baskıyla öğrenci pompalamam icap ederdi. Telefonla özel ders pazarlığı yapıp geçme hakkı elde edememiş öğrenciyi para karşılığında geçirmeliydim... İnanıyorum ki göğsünün içinde kalp ve o kalbinin içinde de vicdan taşıyan hiçbir insan böyle alçakça bir yolu izlemez. Filmlerden çok iyi tanıdığımız, Erol Taş’ın, Bilal İnci ya da Hayati Hamzaoğlu’nun canlandırdığı kötü bir insanın ağzından çıktığı belli olan bu rüşvetçi atasözü, ne zaman kullanımdan düşerse işte o zaman hayatımızda rüşvet ve haksız kazanç diye bir şey kalmaz. Bu söz yaşadıkça rüşvetçiler ve makam sahibi hırsızlar da yaşayacaktır.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

şimdi böyle bir yazının neden yayınlanmadığını daha iyi anlıyorum çünkü bunları yayınlamak bazı kişilerin hiç mi hiç işine gelmiyor çünkü minarenin kılıfının yırtılmasını istemiyorlar çünkü ipliklerin pazarda sergilenmesinden korkuyorlar çükü alınları açık değil ve çünküler sinsilesi... ama her şeye ramen Bir ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır.
by aspendos...