30 Haziran 2008 Pazartesi

Kıyafet K öpeklere Ziyafet!


Giyinmek ,zevkten önce parayla ilgilidir.Zevki olan değil,parası olan ,gücü olan giyinir.Hayvanlar içinde de öyle değil mi?Güçlü olan hayvanlar daha gösterişli ve daha güzel derilere sahiptirler.Aslanın yelesi,leoparın derisi,çitanın kuyruğu hangi hayvanda var?

Muhakkak insanlar bir ortama girdiklerinde kıyafetlerine göre karşılanırlar,günümüzde bilgiye ve kültüre önem verilmese de; kişiler, kıyafetlerine göre değil,bilgi ve kültür birikimlerine göre uğurlanırlar.

Bir insan için zerafet önemlidir,fakat dış görünüm şey de değildir.Gerçekçi olmak gerekirse kadınlar kadar olmasa da insanların dış görünüşüne biz erkekler de önem veriyoruz."İç dünyası ,ruhu güzel olsun,dış görünüş önemli değil lafları" hep masaldır.İnanmıyorum bu laflara.Siz de inanmayın.

Kıyafeti güzel olanı her zaman tercih etmişizdir.Nasreddin Hoca boşuna:"Ye kürküm ye!" dememiş.Biz postuna göre adama değer veriyoruz....Üniformaların insana asalet vermediğini biliyoruz,ama bir kravat karşısında elpençe divan duruyoruz.El etek öpüyoruz."Varsa pulun olur çulun.Varsa çulun olurlar kulun..."Mesele bu kadar basit.

Kadınlar,dış görünüşe önem verme işini abartmanın da ötesine götürmüşlerdir.Mübalağanın aşırısına "gulüv" derler ya, işte ondan…

Kadınların bulunduğu bir ortama, bir başka kadın geldiğinde, orada bulunan “istisnasız” bütün kadınlar,bir düğmeden komut almış gibi aynı anda, içeri giren hemcinslerinin kıyafetini baştan başa kusur arayıcı gözlerle süzerler.En son teknoloji ile donatılmış bir tarayıcı bile o gözler kadar bu tarama işini gerçekleştirmez.Ayakkabısının tokasının kenarının alt tarafında kırmızı bir noktanın varlığını dahi tespit edip o noktacığın rengiyle hedefdeki kadının üzerinde uyumsuz olan ne varsa ortaya çıkarıverirler.Popstar jürilerinden daha acımasız bir tavırla yerden yere vururlar kadını. Hiçbir kusuru ıskalamayan tarayıcı gözler , o anda ortama dahil olan o kişi hakkında sıfırcı hoca edasıyla notlarını verirler.Eğer kıyafetleri hoşlarına giderse "Çok asil bir hanımefendi." diyeceklerdir. Gelen kişinin kıyafetinden memnun kalmazlarsa o kadın, ağzıyla kuş tutsun; hanımlar, o kadını kabullenmeyecektir.

Kadınlar,erkekler için değil,kadınlar için giyinirler. Siz hiç bir insanın kıyafeti ile ilgili yorum yapan erkek gördünüz mü?Ben görmedim.”Kıyafetin çok güzelmiş,çok uyumlu giyiniyorsun.” diyen bir erkeğe rastlayanınız var mı? Ben rastlamadım. Hanımlar bunu çok ama çok iyi bilmektediler.Çünkü kadınlar erkeklerin ,kıyafetlerine bakmayacakları nıçok iyi bilen keskin zekâlı canlılardır.

Bayanlar"derler’e" göre yaşarlar: “Aman şöyle derler,aman böyle derler!Sözün nereden ve nasıl geleceğini çok iyi bilirler.Hemcinslerinden gelebilecek her hangi bir söze karşı kalesine penaltı atılan bir kaleci kadar dikkatlidirler.

Benim giyinişimi gözleyenler bana iyi gözle bakmayacaklardır.Çünkü kıyafetime hiç dikkat etmem. Bedenimi kuşatan kumaşları oluşturan renkler uyumsuzluğun en güzel örneklerini teşkil edebilir.Hiç ilgilenmem.Şu sıcaklarda rahatım için istesem de istemesem de paçası aşınmış,yırtılmış pantolonla kaç gündür okula gidip geliyorum.Yeni bir pantolon al deseniz,kiraya ve faturalara giden maaşımın arkasından ,Yahya Kemal’in “Sessiz Gemi” arkasından el ve kol salladığı gibi gözlerim nemli olmadan siyah ufka bakıp günlerce el ve “kol” salladım.Ek gelirimiz yok.Özel ve güzel ders gibi ahlaksızca bir işe tevessül ve tenezzül de etmem.Zaten giyimden pek hoşlanmıyorum.Ceket ,gömlek giyemeye ve kravat takmaya mecbur olduğum için de nefret ediyorum kıyafetten.Dedik ya “Parası olan,gücü olan giyinir.” Bu sözün arkasına sığınıp “Benim için uyumsuzluk uyumdur.Rahat olsun kıyafetim gerisi umrumda bile değil...”diyorum. BENİ SEVEN BU HÂLİMLE SEVSİN!Bizi sevmeyenin canı sağ olsun…

KIYAFET,KÖPEKLERE ZİYAFET!